Samarra Ehl-i Beyt Turlarındaki Ziyaret Yerleri
İmam Ali Naki veya İmam Hadi diye meşhur olan Ali bin Muhammed bin Ali bin Musa (Arapça: ابوالحسن علي بن محمد بن علي بن موسی), İmam Cevad’ın (a.s) oğlu ve Şiaların onuncu imamıdır. Hicri kameri 220 yılından 254 yılına kadar, 34 yıl boyunca Şiaların imamet görevini üstlenmiştir.
İmametinin çoğunluğunu Samarra’da, egemen hükümetin doğrudan kontrolü altında geçirdi. Abbasi halifelerinden bir kaçı ile aynı dönemde yaşamıştır. Onlardan en önemlileri Mütevekkil’dir.
İmam Hadi’den (a.s) itikad, Kur’an tefsiri, fıkıh ve ahlak alanında hadisler geride kalmıştır. İmam’ın (a.s) rivayetlerinin çoğunluğunu, kelam ilmi konularından teşbih ve tenzih ve cebir ve ihtiyar alanındadır. Ayrıca Şiilerin inançlarını içeren Camia Kebire Ziyareti İmam Hadi (a.s) tarafından rivayet edilmiştir.
Vekalet sistemi aracılığıyla Şiilerle irtibat halinde olan İmam Hadi (a.s), bu yolla onların durum ve sorunlarıyla ilgilenmiştir. Abdulazim Hasani, Osman bin Said, Eyüp bin Nuh, Hasan Raşid ve Hasan bin Ali Nasır, İmam’ın ashab ve öğrencilerinden bazılarıdır.
İmam’ın kabri şerifleri Irak’ın Samarra şehrindeki Askeriyeyn türbesindedir.
Ebu Muhammed Hasan bin Ali (Arapça: الإمام الحسن العسكري عليه السلام), (H. 232, Medine–H. 260, Samarra) Hz. Muhammed’in soyundan gelen On İki İmam’ın on birincisidir. Babası İmam Hadi’nin şehadetinden sonra hicri 254’te İmamet makamına ulaştı. Hz. Peygamberimizin (s.a.a) müjdelediği, bütün ilahi dinlerde vaat edilmiş, gelişi ile dünyayı adaletle dolduracak ve evrensel ilahi hükümeti kuracak olan İmam Mehdi (a.s)’ın babasıdır.
İmam Hasan b. Ali (a.s.) ve babası İmam Ali b. Muhammed (a.s.) Abbasiler tarafından Samarra’da askeri ordu bölgesinde zorla alıkonulmasından dolayı, Askeri diye anılmaktadır. Samarra’daki zorunlu ikamet, bu iki imamın (a.s) tüm hareketlerinin hükümet güçleri tarafından kontrol altında tutulmasına neden olmuştur. Dolayısıyla Şialar, bu dönemde imama (a.s) ulaşma yolunda büyük kısıtlamalar ile karşı karşıya kalmıştır.
İmam Hasan Askeri’den (a.s) Kur’an tefsiri, ahlak, inanç ve dualar konusunda çeşitli hadisler geriye kalmıştır.
Büyük gaybet veya gaybet-i kubra (Arapça: الغيبة الكبرى) diye ifadelerle tabir edilen bu terim, Şiaların 12. İmamı Hz. Mehdi’nin gözlerden ırak ve gizli bir şekilde yaşadığı anlamındadır. Bu gizli yaşayış hicretin 329. Yılında başlamış ve günümüze kadar devam etmektedir. Bu dönem, küçük gaybetin (gizlilik ve gözlerden gizlenmek, kaybolmak) hemen ardından ve İmam Mehdi’nin (a.s) dört özel sefir ve vekilinin vefatından hemen sonra başlamıştır. İmam Mehdi ile görüşme olanağının olmaması bu dönemin özelliklerindendir. Büyük gizlilik ve gaybet döneminde yaşayan Şiaların vazifesi, Şia fakihlerine müracaat etmeleridir.
İmam Mehdi (Arapça: الإمام المهدي), İmam Zaman ve Hüccet İbni’l-Hasan diye meşhur olan Muhammed b. Hasan , Hz. İmam Hasan Askeri’nin (a.s) tek oğludur ve on iki imamın sonuncusudur. İsmi ve künyesi Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a) ismi ve künyesi ile aynıdır. Hicretin 255. yılında Şaban ayının on beşinde dünyaya geldi. Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve önceki İmamlar, Hz. Mehdi’nin (a.f) geleceğini müjdelediği için onunla çağdaş olan hükümet, onu ele geçirme peşine düşmüştür. Dolayısıyla İmam Hasan Askeri (a.s) oğlunun dünyaya gelişini gizlemiş ve kendi yaşamı boyunca onu güvendiği doslarından az sayıda insanlara göstermiştir.
İmam Mehdi (a.s) beş yaşında iken (h. 260) imamet makamına erdi. Bu tarihten itibaren Küçük Gaybet’i bitene kadar dört naip diye bilinen elçileri aracılığı ile tanınmakta ve insanlarla iletişim kurmaktaydı. Son naibin vefatından (h. 329) sonra büyük Gaybet başlamıştır. Günümüzde de büyük Gaybettedir ve tıpkı hadislerin bildirdiğine göre İmam Mehdi’nin (a.s) zuhur tarihi hiçbir şekilde belli değildir. Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) İmam Mehdi (a.f) hakkında buyurmuş olduğu hadisler yalnızca Şia kaynaklarında yer almamış, bilakis Ehlisünnetin kaynak kitaplarında da kayda değer sayıda nakiller yer almaktadır.
Şia inancına göre İmam Mehdi (a.s) ilahî semavi dinlerin beklediği, geleceği vaat edilmiş olan kişidir ve gelişi ile dünyayı adaletle dolduracak ve evrensel ilahî hükümeti kuracaktır.
Çeşitli yerlerdeki birçok mekân İmam Mehdi’ye (a.s) atfedilmiştir. Örneğin: Samerra şehrindeki “serdab”, Mescid-i Sehle ve Kum’daki Mescid-i Cemkeran. Bazı hadislere göre Gaybet döneminde de İmam Mehdi (a.s) ile görüşmek mümkündür. Büyük Şia âlimleri, bazı kişilerin İmam Mehdi (a.s) ile defalarca görüştüklerini kitaplarında nakletmişlerdir.